Mustafa Saadet

GÜÇLENEN ANMA ETKİNLİKLERİ

YEŞGAR MUSTAFA SAADET

21 Mayıs, Çarlık Rusyası’nın Çerkes halkına uyguladığı soykırımın ve müteakiben de yapılan sürgünün 157. yıl dönümü idi.  Soykırımdan ve sürgünden kurtulabilenlerin torunları, kötü hava şartlarına ve salgın tehlikesine rağmen atalarının manevi huzurunda  ulvi görevlerini yerine getirdiler. Çerkes halkı onlara minnettardır.

10-15 yıl öncesine kadar anma ve unutmama etkinlikleri yapılmamakta ve bu konuda çaba da gösterilmemekte idi. Ancak, son senelerde Çerkeslerin dışındaki halklar, dernekler, partiler TV’ler  ve siyasiler Çerkes soykırımını hatırlamakta ve duydukları üzüntüyü dile getirmektedirler. Bu husus da takdirle karşılanması gereken bir durumdur.

Soykırım suçu. 09.12.1948 tarihinde BM genel kurulunda kabul edilmiş olup, 2. Dünya Harbi’nde işlenen suçlar nedeniyle gündeme gelmiştir. Yahudilere ve Romanlara Hitler tarafından uygulanan soykırım gibi suçların cezalandırılması ve tekrarlanmaması amacıyla kabul edilmiştir. Fakat, soykırım yapan bazı devletler tarafından tazminat ödeme riski nedeniyle  kabul edilmemiştir.

Soykırım nedeniyle Çerkeslerin muhatabı Rusya Federasyonu’dur. Ancak, Çarlık Rusya’sının mirasına konan  R.F. Çarlık Rusya’sının suçlarını kabul etmemekte, gerekçe olarak da, olayın soykırım yasasının kabulünden önce vuku bulmuş olmasını gerekçe göstermektedir. Ancak, aynı suçu 1944 yılında 2. Dünya harbi içinde Çeçenleri, Tatarları, Ahıska Türkleri’ni Sibirya’ya sürerek SSCB yönetimi de;

1996 savaşında Çeçenlere karşı Rusya Federasyonu da işlemiştir.

Rus yönetimleri yok etmede “mahirdirler”, ancak yaşatmaya, kurtarmaya gelince başlarını kuma gömmektedir. Nitekim 1864 yılında Suriye’ye sürgüne giden ve 2010 yılında Suriye’de yaşanan kargaşa nedeniyle köyleri yerle bir edilen, canlarını kurtarma derdindeki Çerkeslerin anayurtlarına dönmesine ise müsaade etmemektedir. Dünyanın 43 ülkesinde göçmen hayatı yaşayan Çerkesler’in dönüş taleplerine yüz vermemektedir.

Hatırlanacağı üzere 24 Nisan 2021 tarihinde ABD Başkanı Ermeni soykırımını kabul etmiştir. Daha önce de Fransa ve bazı batılı ülkeler de Ermeni soykırımını kabul etmişlerdi. Ermeni soykırımı diye adlandırılan olay, Osmanlı devletinin kendi sınırları içinde uyguladığı tehcir (yer değiştirme) dir. Bazı karşılıklı mukatele olayları yaşanmışsa da, bunlar yerel ve küçük çaplı hadiselerdir. İki ırk karşılıklı savaşmamıştır. Ama Amerika’daki ve Fransa’daki güçlü Ermeni lobileri soykırım kanununun makabline şamil olarak uygulanmasını kabul ettirmişlerdir.

Çerkeslerin güçlü lobileri olmadığı gibi maddi güçleri de olmadığından,  1864 yılında uğradıkları soykırım ve müteakiben de yaşadıkları sürgünün suçluları,  suçlarının  zamanaşımına uğramış olduğunu iddia etmektedirler.

Çerkeslerin en yoğun olarak yaşadıkları Türkiye’de iktidarlar bu olaya uzun süre sessiz kalmıştır. Halen de, R.F. ile olan ticari ilişkilere ve gelecek turiste, Çerkes vatandaşlarının hakları feda edilmektedir. Uluslararası platformda haklı çıkılabilecek bir konuda inisiyatif üstlenilmemektedir.

Unutulmamalıdır ki, gerçekleri uzun süre örtemezsiniz, zamanla muhakkak ortaya çıkar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu